Amerika Birleşik Devletleri, son dönemde artan polis şiddeti olayları ile gündemde kalmaya devam ediyor. Bu kez, otizmli bir gencin hayatını kaybetmesi, toplumda büyük yankı uyandırdı. 18 yaşındaki Jamie Parker, bulunduğu bölgede bir polis müdahalesi sırasında vurularak yaşamını yitirdi. Olay, bir grup gencin parktaki etkinlikleri sırasında yaşandı ve bu trajik durum ailesi, dostları ve toplum için büyük bir kederle sonuçlandı.
Olay, 1 Ekim 2023 tarihinde, Kaliforniya eyaletinin Sacramento şehrindeki bir parkta meydana geldi. Gençlerin buluştuğu bu mekânda, şikayet üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, öncelikle durumun kontrol altına alınmasını amaçlıyordu. Ancak, komşuluk ilişkilerinin gerilmesi sonucu otizmli birey olan Jamie Parker’ın, polis memurlarının komutlarına yanıt verme şekli yanlış anlaşıldı. Polis, Jamie’nin davranışlarını tehdit olarak algılayarak, gençleri kontrol altına almak için silah kullandı. Birçok tanık, olay esnasında polis memurlarının agresif tutum sergilediğini belirtti. Jamie'nin ailesi, polisin durumu daha insani bir şekilde ele alması gerektiğini savunarak, adalet talep ediyor.
Toplum, bu olay üzerine sarsıcı bir protesto düzenleyerek, “Adalet İçin Jamie” sloganıyla yürüyüşe geçti. Aile, polisin etkin bir eğitim almadığını ve otizmli bireylere karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini iddia ediyor. Kamuoyunda olduğu kadar sosyal medyada da hızla yayılan bu trajik olay, insanların polis güçlerinin sorumlulukları ve bu tür olaylarla başa çıkma şeklindeki yetersizlikleri üzerine düşünmesine yol açtı.
Jamie’nin ailesi, 18 yaşındaki gencin otizmli olduğunu ve bu durumuyla günlük yaşamında birçok zorlukla başa çıktığını ifade ediyor. Ailenin avukatı, "Jamie, sadece kendi dünyasında bir çocuktu. Olay sırasında korkmuştu ve bu nedenle doğru tepkileri verememiş olabilir." diyerek, Jamie’nin yaşadığı ruhsal sorunların ve durumu anlamamanın bu trajik olayda büyük bir skor olduğu üzerinde durdu.
Bilişsel gelişim ve iletişim becerileri açısından sıkıntı yaşayan otizmli bireylerin, sosyal ortamlarda nasıl daha iyi koordine olabileceği üzerine pek çok uzman görüş bildirdi. Uzmanlar, polisleri otizmli bireylerle etkileşimlerinde daha fazla eğitim alması gerektiğini savunuyor. "Her birey farklıdır ve özellikle otizmli insanlar genellikle beklenmeyen tepkilere sahip olabilirler. Bu durumu anlamak ve onlara uygun şekilde yaklaşmak bizim sorumluluğumuzdur." diyen uzmanlar, toplumu bu değişime davet ederek, herkesin bu tür olaylara karşı duyarlı olmasını istedi.
Ülke genelinde meydana gelen benzer olaylar, toplumsal huzursuzluğa neden olmaya devam ederken, Jamie'nin ölümü yeni bir tartışma başlattı. Aile, Jamie’nin hayatını kaybetmesinin bir diğer önemli sebebinin, toplumda önyargı ve cehalet olduğunu da vurguladı. “Yaşadığımız süreçte, otizmli bireylerin yalnızca bir etiket değil, sevgiye ve şefkate ihtiyaç duyan insanlar olduğunu öğrenmeliyiz.” diyerek topluma bir çağrıda bulundu. Jamie’nin anısına bir kampanya başlatan aile, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
Bu olay, yalnızca bir genç hayatını kaybetmedi; aynı zamanda toplumda büyük bir travma yarattı. Jamie’nin anısı, hem ailesi hem de toplumu için büyük bir özlem ve kayıpla birlikte geldi. Adaletin bir an önce tecelli etmesi, sadece Jamie için değil, bilinçlenme ve otizmli bireylerin daha iyi anlaşılması adına büyük bir önem taşıyor. Bu trajik olayın ardından Türkiye dahil, dünya genelinde otizm ile ilgili farkındalık yaratmak için düzenlenen etkinliklerin artacağı öngörülüyor.
Jamie’nin hayatı, toplumlarımızda yer alan sorunları ve ayrımcılığı bir kez daha gözler önüne serdi. Şimdi, muhtaç olan bireyler için adalet sağlamak ve insan haklarını korumak için harekete geçme zamanı. Aile, Jamie'nin unutturulmaması ve onun hikayesinin gelecekteki benzer trajedileri önlemeye yardımcı olması için mücadele edeceklerini belirtiyor.