Beykoz Belediyesi’nde son zamanlarda yaşanan gelişmeler, ilçenin siyasi gündemini altüst etti. Yerel yönetimdeki yolsuzluk iddiaları üzerine başlatılan operasyonlar, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül'ü adliyeye sürükledi. Gül, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmanın ardından gözaltına alınıp adliyeye sevk edildi. İlçede bulunan birçok yurttaşı etkileyen bu olay, istifa talepleri ve protestolarla birlikte gündeme oturdu.
Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül, 2019 yerel seçimlerinde göreve gelmiş ve rejime yansıyan birçok projeye imza atmış bir isimdir. Ancak, bir süredir devam eden iddialar neticesinde Emniyet Müdürlüğü tarafından yürütülen araştırmalar sonucunda, Fidan Gül hakkında çeşitli suçlamalar ortaya atılmıştır. Bunlar arasında yolsuzluk, görevi kötüye kullanma ve kamu malına zarar verme gibi ağır suçlamalar yer almakta. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Gül’ün kamu kaynaklarını kişisel menfaati için kullandığı ve belediyeye ait bazı projelerde usulsüzlük yaptığı iddiaları konusu oldu.
Beykoz Belediyesi’nin birçok projesine imza atmış olan Fidan Gül’ün ihalelerdeki rolü de dikkat çekici bir diğer husus. Soruşturma dosyasında, bazı inşaat projeleri için gerçekleştirilen ihalelerde usulsüzlük yapıldığına dair belgeler bulunduğu öne sürülüyor. Bu belgeler, yıllardır sürdürülen projelerin alım-satım süreçleriyle ilgili çelişkili verileri içermekte. Yetkililer, Gül ile birlikte bazı başka belediye çalışanlarının da adli süreçte yer alabileceğini belirtmekte. Beykoz halkı, gerek sosyal medya gerekse de etkinliklerde 'adalet' talebiyle seslerini duyuruyor.
Beykoz’da, siyasi atmosferin gerginleşmesiyle birlikte, Fidan Gül’ün durumu ilçe siyaseti için önemli bir dönüm noktası haline gelmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir halk toplantısında, belediyenin geleceği ve şeffaflık talebi konusunda pek çok eleştiri dile getirildi. Gül, geçmişte birçok başarılı projeye imza atmış bir isim olarak hatırlansa da, şu anki durumu, halk arasında ciddi bir hayal kırıklığına yol açmış görünüyor.
Öte yandan, Beykoz Belediyesi'nden konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamış olması, tartışmaları daha da alevlendirdi. Fidan Gül'ün akıbeti merakla beklenirken, belediye çalışanlarında da korku ve endişeye yol açan bir ortam oluşmuş durumda. Gül’ün sevk edildiği adliye süreci, önümüzdeki günlerde gelişen siyasi söylemleri, halkın tepkisini ve Beykoz’un geleceğini sorgulatan bir olaya dönüştü.
Yerel siyasi partilerden de tepkiler ve açıklamalar gelmeye başladı. Muhalefet partileri, yaşanan olayı fırsat bilerek, hükümet ve belediye yönetimi hakkında eleştiriler yöneltmekte ve gereğinin yapılmasını istemekte. Yerel toplum, bu süreçte adaletin tecelli etmesi için sivil inisiyatif oluşturmaya çalışıyor. Belediyenin çözüme kavuşturulması gereken sorunlarının yumağı içinde kimin hangi konumda olduğu, halkı tedirgin ediyor.
Beykoz halkı, bu süreçte adaletin yanı sıra, geliştirilecek yeni projeler, geçmişten gelen sorunlar ve şeffaf bir yönetim anlayışı talep etmekte. Bugünlerde yaşanan bu olayın, sürecin geleceği ve halkın yönetime olan güveni üzerinde nasıl bir etki yaratacağı henüz bilinmiyor. Gül'ün durumu ve adaletin işleyişi, Beykoz'un siyasi geleceğini belirleyecek önemli bir gelişme olarak kaydedildi.
Beykoz’un geleceği ve yerel yönetimdeki şeffaflığın sağlanması adına neler yapılabileceği, bu soruşturmanın sonucunda netleşecektir. İş dünyası, sosyal hayat ve yerel yönetim yapısı üzerindeki olumsuz etkilerin aşılması, Beykoz’un yeniden eski canlılığına kavuşabilmesi için hayati önem arz ediyor.