Bilecik'te bir halk kahramanı olarak tanınan İsmail Uysal, tam 30 yıl boyunca Ramazan ayında iftar saatini duyurmak için her akşam kurulan ramazan topu geleneğini ücretsiz bir şekilde yaşatmaya devam ediyor. Uysal, bu geleneği yaşatarak hem Bileciklilerin manevi duygularını pekiştiriyor hem de kentin tarihine önemli bir dokunuşta bulunuyor. Ramazan, halkın bir araya geldiği, paylaşımın ve dayanışmanın ön planda olduğu bir zaman dilimi; Uysal ise her akşam Bilecik’in merkezinde bulunan tarihi saat kulesinin yanına kurduğu top ile bu geleneği yaşatıyor.
Ramazan topu geleneği, Osmanlı dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. İlk olarak İstanbul’da uygulanan bu gelenek, zamanla Anadolu şehirlerine de yayılmıştır. Ramazan ayında oruç tutan Müslümanların iftar saati geldiğinde, bu top patlatılarak halka duyurulması geleneği, hem zamanın belirlenmesi hem de topluma bir arada olma duygusunu aşılamak için önemli bir ritüel haline gelmiştir. Bilecik’te ise İsmail Uysal’ın çabalarıyla her yıl bu gelenek özveriyle yaşatılmakta. Uysal, halkın bu geleneğe dair duyduğu özlemi bir nebze de olsa dindirmek amacıyla topu kurarak, nostaljik bir atmosfer yaratıyor.
İsmail Uysal, bu geleneği yaşatırken hangi zorluklarla karşılaştığını ve neler hissettiğini de dile getiriyor. Bireysel çabaların öne çıktığı bu girişim, sadece bir bayram geleneği olarak değil, aynı zamanda toplumsal bilinci artırma adına bir farkındalık oluşturuyor. Uysal, her akşam topu kurarken, o gün sunduğu ücretsiz hizmetin küçük bir maliyetinin olduğunu ancak bunun kendisi açısından manevi bir getirisi olduğunu ifade ediyor. Bilecik’in çok sayıda insanı, Uysal’ın bu özverisini takdirle karşılıyor ve onu “Ramazan’ın sevinci” olarak tanımlıyor. Uysal, her akşam iftar vaktinde farkındalık oluşturmak için kurduğu topun yalnızca bir silah sesi olmadığını, bir umut, bir sevgi seli olduğunu belirtiyor.
Ramazan topu geleneği, sadece bir zaman duyurusu olmaktan öte, insanların birbirlerine hoşgörü, sevgi ve kardeşlik duygularını aşılamak adına önemli bir vesile haline gelmiştir. Uysal, Bilecik halkına bu geleneği modern çağın getirdiği yeniliklerle harmanlayarak sunmayı uygulamakta. Her akşam yerel sanatçılara, müzik eşliğinde eski türküleri seslendirme imkanı sunarak hem geleneği yaşatıyor hem de eğlenceli anlar yaratıyor. Ramazan topu, farklı bir akşam buluşması haline dönüşüyor ve tüm Bilecikliler bu etkinliğe katılmak için saatler öncesinden yerlerini alıyor. Bilecik’in bu sıcak atmosferinde, herkesin bir araya geldiği, dostlukların pekiştiği bir ortam oluşuyor.
Sonuç olarak, İsmail Uysal, sadece bir ramazan geleneğini yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumda dayanışma ve yardımlaşma ruhunu yeniden canlandırıyor. 30 yıldır sürdürdüğü bu özverili çalışmanın ardında yalnızca bir gelenek değil, aynı zamanda bir gönüllülük örneği de yatıyor. Bilecik’teki insanlar, İsmail Uysal’ın hizmetiyle Ramazan’ın anlamını daha derinden hissediyor ve bu geleneğin yaşatılması için gereken tüm çabayı gösteriyorlar. Bu anlamlı geleneğin, gelecek nesillere ulaşmasının en büyük teminatı ise toplumun bu ruhunu koruması ve İsmail Uysal gibi duyarlı bireylerin her daim aramızda bulunmasıdır.