Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Yücel, terör ile mücadelede ülke olarak ortak bir zihniyetin benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Yücel, partisinin gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerinde yaptığı konuşmalarda, terörün tüm toplumu etkileyen derin sorunlar yarattığına dikkat çekerek, çözümün ortak iradede yattığını ifade etti. Yücel, “Terörün bitirilmesi hepimizin ortak temennisidir” diyerek ulusal birliğin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Murat Yücel, terör sorununun yalnızca güvenlik boyutuyla ele alınamayacağını, sosyo-ekonomik ve kültürel faktörlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini savundu. “Bu sorun, karmaşık dinamiklerle dolu ve kesin çözüm yolları için sadece askeri operasyonlardan fazlasına ihtiyacımız var. Eğitimden istihdama, sosyal politikalara kadar kapsamlı bir planlama şart” diyen Yücel, hükümetin bu konuda kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmasının önemini vurguladı. Ülkenin dört bir yanında yaşanan terör olaylarının, sadece terör örgütleriyle değil, aynı zamanda bu olguların doğduğu kök nedenlerle başa çıkıldığında gerçek anlamda çözüm bulunabileceğini ifade etti.
Yücel, terörle mücadelede halkın birlik ve dayanışma içinde olması gerektiğini belirterek, toplumun her kesiminin bu mücadelede yer almasının önemli olduğunu söyledi. “Hükümet, siyaseten bir kısım toplumu dışlamak yerine kapsayıcı bir dil benimsemeli. Unutmayalım ki, terör nedeniyle kaybettiğimiz hayatlar ve acılar, herkesin ortak yüküdür” diyen Yücel, dayanışmanın bu alandaki en önemli silah olduğunu belirtti. Yücel, ayrıca, “Çocuklarımızın geleceği için bir araya gelmeliyiz. Özellikle genç neslin umutla büyümesini sağlamak hepimizin görevidir” diye ekledi. Yücel’in bu açıklamaları, toplumda terörle mücadele adına yapılacak olan doğrudan iş birliği çağrısının önemini ortaya koydu.
Sonuç olarak, CHP'li Yücel, terör sorunu ile ilgili olarak, toplumsal dayanışmanın, ortak zihniyetin ve kapsayıcı çözümlerin gerektiğine yönelik çağrısını yineleyerek, “Bu sorunlara birlikte el atalım. Herkesin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi. Bu noktada Yücel’in söylemleri, yalnızca siyasî bir çağrının ötesine geçerek toplumun tamamının bu mücadelenin parçası olması gerektiğini vurguluyor.