Dünya Kadınlar Günü, her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve kadınların toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasi başarılarını onurlandıran önemli bir gündür. Bu özel gün, ayrıca kadınların eşit haklar için verdikleri mücadelenin hatırlanmasına vesile olur. İlk kez 1909 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde kutlanmaya başlanan bu gün, zamanla tüm dünyaya yayılmıştır. Peki, bu tarih neden 8 Mart olarak seçilmiştir? Kadınlar Günü'nün derin kökleri ve tarihçesi, toplumsal eşitlik hedefinin nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor. İşte, bu anlamlı günün kökenleri, tarihçesi ve günümüzdeki yeri hakkında bilmeniz gerekenler.
Dünya Kadınlar Günü’nün tarihi, kadınların iş hayatındaki, toplumsal ve siyasi alandaki yerini güçlendirmek için verdikleri mücadelenin başlangıcına dayanır. 1908 yılına dayanarak, New York'ta 15,000 kadının oy hakkı, daha iyi çalışma koşulları ve daha yüksek maaş talepleri ile büyük bir yürüyüş düzenlemesi, bu günün önemini artırmıştır. Ardından 1909'da, Amerikan Sosyalist Partisi tarafından, ilk resmî 'Kadınlar Günü' kutlandı. Bu kutlama, ilerleyen yıllarda diğer ülkelere de ilham kaynaklığı yaptı.
1910 yılında, Danimarka'nın Kopenhag şehrinde düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda, Clara Zetkin, her yıl kadınlar günü kutlanmasını önerdi. Bu öneri, temsilcilerin tümü tarafından desteklenince, 1911 yılında ilk kez 19 Mart günü kutlandı. Ancak, kadınların hak mücadelelerinin simgesi olarak belirlenen tarihin 8 Mart olmasının hikayesi, 1917 yılına kadar uzanmaktadır. O yıl Rus kadınları, Çarlık rejimine karşı başlattıkları grev sırasında 23 Şubat’ı (Gregoryen takvimine göre 8 Mart) Kadınlar Günü olarak kutladılar. Bu olay, sonrasında kadınların seçme ve seçilme hakkı ile sosyal haklar kazanmasında önemli bir dönüm noktası oldu.
8 Mart, yalnızca kadınların tarih boyunca verdikleri mücadelenin bir anısına değil, aynı zamanda günümüzde yaşanan toplumsal eşitsizliklerin ve cinsiyet ayrımcılığının da sorgulanmasına vesile oluyor. Her yıl farklı temalarla kutlanan Dünya Kadınlar Günü, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden etkinlikler, paneller, sempozyumlar ve daha birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. 2023 yılı için belirlenen tema, "Dijital Dünyada Kadınların Gücü" oldu ve bu tema ile kadınların teknoloji alanındaki yerinin önemi vurgulanmakta.
Unutulmamalıdır ki, Türkiye’de de kadın hakları mücadelesi her zaman önemli bir yer tutmuştur. Atatürk döneminde kadınlara sosyal, siyasi ve ekonomik hakların sağlanması adına önemli adımlar atılmış, Türk kadını, 1934 yılında seçme ve seçilme hakkını kazanmıştır. Ancak 8 Mart sadece kutlanmakla kalmayıp, aynı zamanda kadına yönelik şiddet, eşitsizlik ve ekonomik zorlukların olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Bu sebeple, her yıl daha da önem kazanan bir gün olarak, dünya genelinde dikkatleri üzerine çekiyor.
Sonuç olarak, Dünya Kadınlar Günü, kadınların toplumsal hayattaki yerinin güçlendirilmesi; sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda eşit fırsatlar elde etmesi adına büyük bir adımdır. Bu özel gün, eleştirmenlerin, kadınların haklarını savunanların ve toplumun her kesiminden insanların katılımıyla, daha eşit bir gelecek için bir araya gelme fırsatı sunar. Bu nedenle, her bireyin bu mücadeleye katkıda bulunması ve kadınların sesini yükseltmesine yardımcı olması kritik öneme sahiptir. Unutmayın ki; her kadın, güçlü bir yarının teminatıdır ve her gün, kadınlara ait bir gün olmalıdır.