Sivas, 20 Ekim 2023 tarihinde sabah saatlerinde meydana gelen 3.2 büyüklüğündeki depremin etkisiyle sarsıldı. Depremin merkez üssü, şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta, yerin 7 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Sıcak bir yaz gününü ardında bırakan Sivas'ta, doğal bir olay olarak kabul edilen depremler, halk arasında her zaman tedirginlik yaratıyor. Her ne kadar bu saatlerde birçok insan gündelik işlerine devam etse de, deprem anında yaşanan sarsıntı, pek çok kişiyi korku dolu saniyeler yaşamaya zorladı.
Deprem sonrası Sivas Belediyesi ve AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ekipleri hemen harekete geçti. İlk belirlemelere göre, can kaybı yaşanmamış olsa da, bazı binalarda küçük çaplı çatlaklar oluştuğu bildirildi. Vatandaşlar, deprem sırasında güvenli alanlara yönelerek kendilerini koruma altına aldı. Yaşanan sarsıntının ardından, şehirdeki birçok kişi evlerinden dışarı çıkmayı tercih etti. Sosyal medya üzerinden depremin yankıları hızla yayıldı ve Sivas'taki birçok kişi, yaşadıkları anları paylaşarak paniği dile getirdi. Bu durum, hem Sivas’taki hem de çevre illerde yaşayan insanların, doğal afetlere karşı daha hazırlıklı olunması gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Konuyla ilgili açıklama yapan bilim insanları, Sivas'ın deprem riski taşıyan bir bölge olduğunu belirterek, bu tür sarsıntıların beklenildiğini ifade ettiler. Deprem uzmanları, Sivas’ın tarihi ve coğrafi yapısının, geçmiş dönemde de birçok depreme ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, vatandaşların bu konuda bilinçlenmesinin önemine vurgu yaptılar. Uzmanlara göre, depremler anında yapmamız gerekenler arasında güvenli bir bölgeye geçmek, ağır mobilya ve eşyaların yanına yaklaşmamak, kapı ve pencere açarak hava akışını sağlamak yer alıyor. Ayrıca, depremin hemen ardından kontroller yapılmalı ve olası artçı sarsıntılar için hazırlıklı olunmalıdır. Sivaslı vatandaşlar, yaşanan bu sarsıntı sonrası, devlet kurumu ve vakıflarının düzenleyeceği doğal afet eğitimi ve tatbikatlarına katılma konusunu gündeme alarak, toplum olarak bu tür durumlarla nasıl başa çıkabileceklerini öğrenme noktasında adımlar atacaklarını belirttiler.
Sivas'ta yaşanan bu 3.2 büyüklüğündeki depremin ardından, şehirdeki insanlar arasındaki dayanışma ve yardımlaşma da dikkat çekti. Sosyal medyadan yapılan paylaşımlar, başta komşular olmak üzere birbirine destek olan Sivaslıların elbirliğiyle yaşanan zorluluklar karşısında birlikteliğini gösterdi. Bu durum, gelecekte benzer sarsıntılar karşısında toplumun nasıl bir araya gelebileceği konusunda umut verici bir tablo sundu. Geride bıraktığımız günlerde sarsıntıdan etkilenmiş olan bazı apartmanların sakinleri, evlerini terk edip arkadaşlarının ya da ailelerinin yanına gitmeyi tercih ettiler. Bu da deprem anının getirdiği korkunun nasıl bir kaygıya dönüştüğünü gözler önüne serdi.
Öte yandan, Sivas’taki deprem, sosyal medya ve haber kanallarında geniş yankı buldu. Sivaslı gazeteciler, deprem anında halkın ve resmi kurumların nasıl tepki verdiğini takip ederken, bu anları anlık sosyal medya hesaplarından duyurdular. Ülke genelinde de birçok kişi Sivas’taki depremin ardından geçmişteki depremlerle ilgili anılarını ve düşüncelerini paylaşarak, toplumsal bir refleks doğmasına yardımcı oldular. Bu tür anlar, ülkemizin doğal afetlere karşı ne kadar hazırlıklı olduğuna dair önemli bir sınav niteliği taşıyor.
Sonuç olarak, Sivas’ta meydana gelen 3.2 büyüklüğündeki deprem, kentte kısa süreli bir paniğe yol açtı. Ancak, Sivaslıların dayanışma ruhu ve doğal afetler karşısında bilinçli hareket etme yetenekleri, bu tür durumlarda nasıl daha güçlü bir toplum olabileceğimizin bir göstergesi oldu. Yaşanan bu olay, Sivas halkının, doğal afetlerle mücadele konusundaki eğitim ve hazırlıklarını artırma gerekliliğini bir kez daha hatırlattı. Uzmanlar, depremlerin önlenemeyen doğa olayları olduğunu, dolayısıyla bireysel ve toplumsal konuda her bireyin üzerine düşeni yapması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Sivaslılar, yaşanan sarsıntının ardından daha temkinli ve hazırlıklı olmanın yollarını aramaya devam ediyorlar.