Türkiye, 2023 yılı itibarıyla otomotiv sektöründe 3 milyar dolara yaklaşan bir ihracat rakamı ile dikkatleri üzerine çekiyor. Ülkedeki otomotiv üretim tesisleri ve otomotiv yan sanayi, dünya genelinde rekabetçi bir konum elde ederken, bu gelişmeler Türkiye’nin ekonomik büyümesine de önemli katkılarda bulunuyor.
Otomotiv sektörü, Türkiye'nin en önemli sanayi kollarından biri olarak yıllardır büyüme göstermekte. Bu büyümenin ardında, nitelikli iş gücü, uluslararası markalarla yapılan iş birlikleri ve yenilikçi üretim teknikleri yatıyor. Türk otomotiv üreticileri, hem iç pazardaki talebi karşılamak hem de yurtdışına açılmak adına kalitelerini artırmaya ve rekabetçi fiyatlar sunmaya özen gösteriyorlar. Ayrıca, yerli otomobil projeleri ve elektrikli araç yatırımları da sektörün geleceği açısından büyük umut vaat ediyor.
Türkiye'nin otomotiv ihracatındaki başarısının bir diğer nedeni ise, global tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması. Pandemi sonrası dönemde birçok ülke, tedarikçilerle ilişkilerini güçlendirme çabası içine girdi. Türkiye, coğrafi konumu sayesinde Avrupa ve Asya pazarlarına kolay erişim sağlarken, otomotiv bileşenleri konusunda rekabet avantajı yakaladı. Bu durum, Avrupa’daki birçok otomobil üreticisinin Türkiye'yi bir tedarikçi ülke olarak tercih etmesine neden oldu.
Otomotiv ihracatındaki bu ivmeyi sağlayan diğer bir faktör ise, sektöre yapılan yatırımlar. Son yıllarda hem devlet destekleri hem de özel sektör yatırımları ile Türkiye’de birçok yeni tesis açıldı. Özellikle elektrikli araç ve hibrit teknolojilerine yönelik yatırımlar, sektörde çevre dostu ve sürdürülebilir üretim anlayışını geliştirdi. Bu sayede, Türkiye'nin otomotiv sektörü sadece yurtiçindeki ihtiyacı karşılamakla kalmayıp, yurt dışı pazarlarına da hitap etmeye başladı.
Ayrıca, bürokratik engellerin azaltılması ve devlet teşvikleri, yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisini artırdı. Özellikle Avrupa Birliği'nden gelen yatırımlar, Türkiye’yi otomotiv sanayisinde önemli bir merkez haline getirdi. Türkiye'deki otomotiv mühendisliği ve tasarım yetenekleri de bu süreçte büyük rol oynadı. Yerli firmalar, global rakipleri ile yarışacak potansiyeli taşıdıklarını gösterdiğinden, ihracat rakamları yalnızca artış göstermeye devam ediyor.
Bütün bu gelişmeler ışığında, otomotiv sektöründeki gelecekteki büyüme, sadece ihracat rakamları ile ölçülmeyecek. Sektörün, çevre dostu teknolojilere olan dönüşümü ve dijitalleşme süreçleri, Türkiye’nin otomotiv alanında sürdürmekte olduğu rekabet gücünü daha da artıracak. Bu bağlamda, Türkiye’nin otomotiv sektörünü gelecekte nelerin beklediği büyük bir merak konusu.
Son olarak, otomotiv sektörü Türkiye’nin dış ticaretine önemli katkılarda bulunurken, istihdama da olumlu yönde etki ediyor. Binlerce kişinin istihdam edildiği bu sektörde, her yeni yatırım ve proje yeni iş olanakları yaratmakta. Uzmanlar, Türkiye'nin otomotiv ihracatının önümüzdeki yıllarda daha da artacağını ve yeni pazarlara açılmasının yanı sıra yerli marka bilinirliğini de artıracağını öngörüyor. Yani Türkiye, otomotiv sektöründe yaşanan bu başarı ile birlikte dünyadaki önemli üretim merkezlerinden biri haline gelmeye hazırlanıyor.